1 -15 Mart 1941: Auschwitz Köle İşçi Kaynağı oluyor

1 Mart 1941 SS başkanı Heinrich Himmler Alman işgali altındaki Polonya‘da 20 bin kişiyi daha hapse atmayı planladığından Auschwitz toplama kampında geniş bir inşaat programı başlatıyor. Himmler, 10 bin Auschwitz mahkûmunun IG Farben sentetik kauçuk fabrikasında köle işçi olarak kullanılmasına dair emir vererek, SS kontrolündeki toplama kamplarının “ekonomik imparatorluğunu” planlamaktadır. Himmler ayrıca SSCB’ye yönelik planlı Alman işgalinde 100.000 Rus savaş esiri alınacağını düşünerek Auschwitz yakınlarındaki Birkenau’da gizlice ikinci bir toplama kampının inşa edilmesini emretti.

ABD’de piyasaya yeni çıkan bir süper kahraman çizgi romanının ilk baskısı Amerikan izolasyonistlerini kızdırdı; kapak ABD’nin tarafsızlığına rağmen Hitler’i

yumruklayan yeni karakter “Captain America” yı gösteriyor. Captain Amerika’nın yaratıcıları Joe Simon & Jack Kirby, Amerikan Nazilerinden gelen ölüm tehditlerinden sonra New York polisi tarafından koruma altına alınıyor.[1]

Bulgaristan, Mihver Devletlerine (Faşist Eksen) katıldı: Wehrmacht birlikleri ülkesini sessizce işgal ederken, Kral Boris, Hitler ile bir ittifak imzaladı.

2 Mart 1941 Mussolini, İtalyan birliklerini ziyaret etmek için Arnavutluk’a uçtu. Üst üste gelen Yunan zaferleri karşısında varlığının İtalyan ordusunun moralini yükselteceğini umuyor.

ABD Kongresi, 28.5 milyar dolarlık yeni savunma harcaması için ulusal borç limitini öncesinde benzeri görülmemiş şekilde 65 milyar dolara yükseltmeye oy verdi.

Almanya, Bulgaristan’ askerlerini kabul ettikten sonra Yunanistan sınırına doğru ilerledi sınır bölgesini Bulgaristan-Wehrmacht güçlerini işgal etti. Naziler, bunun “Balkanlarda barışı korumak” için olduğunu iddia ediyor.

3 Mart 1941 Atlantik ticaret konvoyu EN-79, İskoçya kıyılarındaki uzun menzilli Luftwaffe bombardıman uçakları tarafından saldırıya uğradı. Bir Alman bombası Tewkesbury kargo gemisine çarptı ama patlamadı. Makine dairesindeki bir mühendis üzerine oturarak bombanın sabit kalmasını sağlıyor. Mühendis J. Turner ve Teğmen Peter de Neumann, Neumann’ın kemerini kulp olarak kullanarak patlamamış bombayı geminin güvertesine taşımayı başarıyor. De Neumann: “Bomba taşırken tıklaması sıkıntı verse de patlarsa

hiçbir şey bilmeyeceğimi düşünerek rahatladım.”[2]

RAF uçakları işgal altındaki Fransa’ya “Rhubarb[3] ataklarını” başlattı: Amaç Almanları taciz etmek ve Luftwaffe’yi İngiltere‘den uzaklaştırmak için küçük, genellikle 2 uçağın katılığı saldırılar düzenlemekti. RAF bu baskınlarda trenleri, kamyonları ve askeri üsleri bombalamayı amaçlıyor, operasyon yüksek kaza oranları ile riskli olsa da Almanları biraz rahatsız etmeyi umuyordu.

Churchill, Cumhurbaşkanı Roosevelt’e Fransa’da “asalet veya cesaret kıvılcım olmadığı” gerekçesiyle Fransa’ya açlıkla mücadele adına yiyecek yardımı göndermemesini istedi.[4]

Yunanistan‘ın Larissa kentinde 40 ölü ve 19.000 evsiz bırakan bir deprem meydana geldi. İtalyan uçakları zor durumdaki kasabayı bombaladı.

4 Mart 1941 İtalyan Ordusu, “savaşın gereklerini” öne sürerek, “vatansever üreme görevini” yerine getirmemelerine rağmen, evli olmayan ordu subaylarının terfi yasağını yürürlükten kaldırıyor.

500 İngiliz komandosu Claymore Operasyonunu yürütüyor: komandolar balık yağı fabrikalarını yakmak için Norveç’in kuzeyinde Alman işgali altındaki Lofoten

Adaları’na indiler. Alman garnizonu sürpriz saldırıya hazırlıksız yakalandı İngiliz komandolar 11 fabrikayı ve 800.000 galon balık yağını yakmayı başardılar. Savaşamadığı için sıkılan İngiliz komandoları Lofoten kasabasını gezip hatıra eşyaları toplarken Alman komutan onları savaşa yakışmayan davranışları için rapor etmeyi vaat ediyor.

Kanada Savaş Kabinesi, 16 yaşından büyük Japon-Kanadalıların zorunlu olarak Kraliyet Atlı Polisi tarafından “şüpheli yabancılar” olarak kaydedilmesini emretti.

5 Mart 1941 İngiliz komandoları Lofoten’den Alman garnizonundan 228 esir aldı ki bunların 14’ü Norveçli gönüllü Nazi işbirlikçileri olarak tutuklandı. Ayrıca İngilizler bölgeden Özgür Norveç Ordusu için 300 gönüllü çıkardı. Norveç’in Lofoten kentindeki Alman üssüne baskın düzenleyen komandoların ganimetleri bunlarla sınırlı kalmıyor:  Bir Alman Enigma şifre makinesinin çarkları ve kod kitapları da ele geçiriliyor.

İngiltere Başbakanı Winston Churchill, İngiltere’nin “Atlantik Savaşı’nda” kilitlendiğini ve Almanya’nın “Britanya’nın gıda kaynaklarını ve ABD ile olan bağlantısını boğmaya” teşebbüs ettiğini açıkladı. Churchill, Kraliyet Donanması’na Alman U-boatlarını avlamaya odaklanmaları ve savaş uçakları fırlatabilecek mancınık gemileri inşa etmeye öncelik vermesi emirlerini vermiştir.

6 Mart 1941 Geçen hafta Amsterdam’da Nazi karşıtı grevlerde toplanan 18 Hollandalı adam Alman işgalciler tarafından vurularak öldürüldü. Almanya’daki esir

Polonyalı işçilerin Alman kiliseleri, tiyatroları ve sinemalarına girmeleri ile Alman kadınlarla seks yapmaları yasaklandı. Amsterdam grevine yol açan 425 Hollandalı Yahudi, Alman işgalciler tarafından Buchenwald ve Mauthausen toplama kamplarına gönderildi.

7 Mart 1941 İngiltere Çalışma Bakanlığı, demiryolu işçileri, madenciler ve mühendisler gibi “önemli iş gruplarının grev yapmalarını, işlerini bırakmalarını veya işten çıkarılmalarını yasakladı. Çalışma Bakanı Ernest Bevin, savaşın başlamasından bu yana 900 grevden oluşan “temel” çalışanları grev ya da gecikme nedeniyle hapsedebilir.

Yunanistan’da 58.000 İngiliz ve Avustralya askerinin ilk grubu karaya çıkarken Churchill Kuzey Afrika’daki taarruzdan vazgeçmeye karar verdi.

Scapa Flow’daki İngiliz deniz üssüne baskın düzenleyen Alman denizaltısı U-47, Kuzey Atlantik’te bilinmeyen bir sebeple battı.

Alman bombaları düştükçe, zengin Londralılar 20 metre altındaki Café de Paris’e gidiyor. Burası “şehirdeki en güvenli ve en güzel kulüp” olarak biliniyordu. Luftwaffe bombaları, Café de Paris’in çatısına çarpınca gece kulübünde önemli hasar meydana geldi. Café de Paris‘te 34 kişi öldü, 80’den fazla kişi yaralandı. Garsonlar müşterilerin yaralarını şampanyayla yıkadı ve balo elbiselerinin yırtık şeritleriyle sardılar.

8 Mart 1941 Café de Paris’ten kurtulan biri, bir sedye üzerinde taşınırken espri yapıyor: “En azından akşam yemeğine para ödemek zorunda değildim!” Kalabalık gülüyor ama aşağıda yağmacılar ölülerin parmaklarından yüzüklerini kesip aldığı anlaşılıyor.

9 Mart 1941 Luftwaffe’nin Atlantik bombardıman uçaklarıyla mücadele etmek için, İngiltere şimdi tüccar kruvazörlerini gerektiğinde avcı uçaklarını havalandırabilmek için mancınıklarla donatıyor.

İtalyan işgali altındaki Arnavutluk’ta Mussolini, kişisel olarak Yunan kuvvetlerine karşı yeni İtalyan taarruzunu yöneteceğini açıkladı. Uyarısı sayesinde, Yunanlılar saldırıya hazırlanmak için hazır durumdalar. Arnavutluk’ta Yunanlılar’a karşı İtalyan “Primavera Saldırısı” şiddetli bombardımana ve Mussolini’nin “kişisel liderliğine” rağmen kanlı bir şekilde püskürtüldü. Cephede soğuk, her iki tarafa da savaş kadar zayiat veriyor. Yunan süvari Spyros Triantafillos atını derin karda terk etmek zorunda kaldı: “Boynunun arkasını okşadım ve onu öptüm; bir hayvan ama benim yoldaşımdı. Onu öldürmeyi düşündüm ama yapamadım.”

Arnavutluk’un dağ savaşlarında, Yunan ve İtalyan orduları 50 yıl boyunca en kötü hava koşullarında acı çekiyor. Soğuk ve soğuk, savaş kadar zayiat veriyor.

İngiltere Çalışma Bakanı Ernest Bevin, önümüzdeki iki haftada 100.000 İngiliz kadını silah fabrikalarında çalışmak için gönüllü olmaya çağırdı. Beyin: “Kadın emeği savaş çabası için hayatidir“.

Luftwaffe’nin İngiltere’yi bombalamasının altıncı gecesi; Londralı Walter Musto: “Savaş, hava durumu kadar iyi bilinen normal bir yaşam koşulu.”

10 Mart 1941 İngiltere’nin kadınları fabrikalara çağırmasına karşın Almanya, işgücü kıtlığına rağmen, kadınları fabrikalarda çalıştırmaya yanaşmıyor: Naziler, kadınların görevinin Reich için çocuk doğurmak olduğunu söylüyor.

11 Mart 1941 İngiliz hükümeti, Amerikan gıdalarının Kraliyet Donanması’nın ablukasını aşarak işgal altındaki Avrupa’ya girmesine izin vermeyi yine reddetti: “Almanya’nın istila ettiği ülkeleri beslemek görevimiz değil.”

Japon arabulucuların müdahalesi tehdidi altında olan Fransız sömürge Çinhindi hükümeti, Kamboçya sınırındaki bölgeye teslim olan Tayland ile barış antlaşması imzaladı.

İngiltere’de dış mekan bomba sığınağına alternatif olarak, şarapnel, kırık cam ve çatı çökmesine karşı dayanlıklı “Morrison Shelter” adlı iç mekan “uyku kafesi” tanıtıldı. Britanyalılar sular altında kalmış arka bahçe barınaklarını yeni Morrison Shelters için terk ediyor.

Cumhurbaşkanı Roosevelt “Ödünç Verme Hukuku” Yasasını imzaladı: ABD artık İngiltere’ye silahlarını “ücretsiz” olarak, savaşın sonunda iade alınacak veya ödenecek şekilde satabilir. İzolasyonist Cumhuriyetçiler yeni Borç Verme yasasını eleştiriyorlar: Bir Cumhuriyetçi senatör: “Savaş ekipmanı ödünç verme, sakız ödünç verme gibi iyi bir şey. Geri istemezsin”

12 Mart 1941 Manchester gece boyunca Luftwaffe tarafından ağır bombalandı; Manchester United’ın (cephane deposu olarak kullanılan ‘Old Trafford’ futbol stadyumu mahvoldu.

Dün gece, Fransız limanlarına baskın yapan İngiliz Handley Page Halifax bombardımanının ilk görevi oldu. Bununla birlikte 6 yeni uçaktan 1 tanesi, alışılmadık tasarımı yüzünden Alman uçağı sanılarak RAF avcı uçakları tarafından vuruldu.

Yeni Fransız Başbakan Amiral Darlan, Fransız Deniz Kuvvetlerini, Kraliyet Donanması’nın Avrupa abluka bölgesini kırmak için kullanmakla tehdit ediyor ve gıda gemilerinin Churchill’in “açlık politikasını” geçip atmasını sağlıyor.

Rommel’in Afrikakorps tanklarının sonuncusu Trablus’a geldi. Şimdi Alman tankları Trablus sokaklarında birkaç kez dolaştırılarak İngiliz casuslarınca Almanların sayısının olduğundan çok sanılması sağlanmak isteniyor.

“Free French” lideri General de Gaulle, ABD hükümetinin şimdi İngiltere’ye Ödünç (“Lend-Lease”) silah göndereceği haberiyle “tam anlamıyla sevinçle dans ediyor” Churchill tarafından karşılandı. Hitler çok kızgın:  Goebbels’e, “Amerikan Yahudilerine bir ders vermek için New York’a vurabilecek uzun menzilli bir bombardıman uçağım olmasını diliyorum.” dedi.

Alman Yüksek Komutanlığı SSCB’nin bahar istilasına ilişkin planları tamamladı. Himmler’in SS’ine ele geçirilen topraklar üzerinde yaşayan insanları “idare etme” görevi verildi.

13 Mart 1941 Arnavutluk’ta Mussolini’nin emrettiği İtalyan “Primavera” saldırısı, “Manastır Tepesi” kalesi civarında kanlı bir mücadeleye dönüştü. Manastır Tepesi 5 sıra siper ve makineli tüfek yuvası bulunmaktaydı. İtalyan atağından sonra, Yunanlılar karşı saldırıya geçti. İtalyanlar, Manastır Tepesi’nin yamaçlarındaki binlerce ölülerini kurtarmak için 6 saatlik bir ateşkes istediyse de Yunanlılar reddetti: “İşgalcilere merhamet yok.”

Auschwitz toplama kampında Naziler, bir siyanür gazı olan Zyklon Blausäure ile bitleri öldürmeye çalışıyorlar. Polonyalı savaş esirlerini buharla dezenfekte ediyorlar.

14 Mart 1941 Glasgow üzerinde uçan 236 Luftwaffe bombardıman uçağı Clyde Nehri üzerindeki tersaneyi bombaladı. Clydebank kasabası yakınlarında gerçekleşen bombalamada 100’den fazla ölü enkazın içine gömülüyor. Glasgowlu gençler havadan düşen paraşütleri uçaklarından atlayan Alman havacılar olduğunu düşünerek paraşütlerin düştüğü yere gidince çoğu öldü çünkü bunlar paraşüt mayınıydı.

Çoğunlukla Avustralyalı ve Yeni Zelandalılardan oluşan Müttefik birlikleri İtalyan işgalcilerle savaşmak, onları ilk müttefik destek dalgası olarak cesaretlendirmek üzere Yunanistan’a geliyorlar. Yeni Zelandalı er Victor Ball: “Atina Akropolis’e baktığımız en iyi yer. Kahire’den çok daha temiz bir genelev alanı.”

“Primavera” saldırısından 5 gün sonra, Arnavutluk’ta 12.000 İtalyan asker öldü ve ellerine hiçbir şey geçmedi. Mussolini, iki RAF uçağı gelene dek yakındaki bir dağın tepesinden başarısız İtalyan saldırısını izliyordu.

15 Mart 1941 Luftwaffe dün gece yeniden Glasgow’a döndü ve bomba yağmurunda 528 kişi öldü. Tüm Clydebank kasabası bombalandı. 12.000 evden sadece 7’si ayakta kaldı. Yaklaşık 35.000 insan evsiz durumda. Glasgow Herald gazetesi bombalamanın Almanlar tarafından gerçekleştirilen “kasıtlı terörizm” olduğunu bildirdiği ama ölenlerin sayısı sansürlendi.[5]

İrlanda, Avrupa savaşında tarafsızlığını sürdürüyor. İrlandalı bir gazete, potansiyel işgalcileri uzaklaştırmak için İrlanda’nın kötü yönlerini ön çıkaran romatizma ve koleranın yaygın olduğu bölgeleri bile gösteren bir harita basar.[6]

İlk defa penisilin ile tedavi edilen Oxford polisi Albert Alexander öldü, enfeksiyondan şaşırtıcı şekilde iyileşmesine rağmen, yeni ilacın tedariki hemen tükendi. İlk hastalarının ölümüne rağmen, Oxford Üniversitesi bilim insanları, penisilin kullanan çocukları test etmeye devam etmeye karar verdiler; çünkü daha küçük vücutlar daha az ilaca daha az ihtiyaç duyuyor.

Notlar

[1] https://www.cbr.com/the-history-behind-captain-america-punching-hitler/

[2] https://www.bbc.co.uk/history/ww2peopleswar/stories/17/a1124317.shtml

[3] Rhubarb veya Ravent, kuzukulağıgiller familyasından bir ot olup, Türkçe ışgın olarak da bilinmektedir. Aynı zamanda bir tarın adıyken mecazi olarak hararetli bir anlaşmazlık veya tartışma anlamında kullanılmaktadır.

[4] http://ww2today.com/3rd-march-1941-churchill-dont-feed-the-french

[5] http://airminded.org/2011/03/15/saturday-15-march-1941/

[6] https://bigthink.com/strange-maps/440-dissuasive-cartography-the-emerald-desert